ASİT YAĞMURLARININ ETKİLERİ

Endüstri devrimiyle beraber birçok yeni kavram hayatımıza girmiş. Sanayileşme hayatı kolaylaştırmanın beraberinde yeni sorunlarıda ortaya çıkarmış durumdadır. Bunlardan en önemliside hava kirliliği ve buna bağlı olarak oluşan asit yağmurlardır. Asit yağmurları canlı ve cansız hayat üzerinde olumsuz birçok etki yapmaktadır.


Temeli enerji üretimi ile ortaya çıkan endürtriyel atıklardan kaynaklanan kirleticiler, üst atmosfer hareketleriyle atmosferin üst katmanlarına taşınmakta ve çok uzak bölgelere bu yolla hareket edebilmektedir. Daha sonra uygun şartların oluşumu ile yoğunlaşma ve yağış oluşumu ile birlikte, kimyasal tepkimeye giren bu kirleticiler asit yağmurlarını oluşturmaktadırlar. Söz gelimi Çin kaynaklı bir kirletici atmosfere salındığında, üst atmosfer etkileri Amerika'da görülebilmektedir. Dolayısıyla kirlilik yada konumuz olan asit yağmurları sadece sanayileşmiş yada başka bir değişle gelişmiş ülkelerin yerel sorunu değil global bir sorun olarak görülmesi gerekmektedir. Atmosferdeki SO2, SO3 gibi kirleticiler tepkimeler sonucunda daha çok, H2SO4 sülfürik asit, HNO3 nitrik asit ve HSO3 sülfünoz asit olarak yeryüzüne düşmektedir. Asidik özelliklere sahip bu kirleticiler düştükleri yüzey üzerinde tahrip edici etkilere yada zamanla yer sularına karışarak yeraltı sularının kirlenmesine de neden olmaktadırlar.

KİRLETİCİLER : KÜKÜRT OKSİTLER : en yaygınlarından biridir. Genel olarak termik santrallerin elektrik üretmek amacıyla kullandıları yakıtların emisyonlarının, çevreye yayılmasıyla oluşmaktadır.

AZOT OKSİTLER : taşıt egzosları ana kaynağını oluşturmaktadır.

ASİT YAĞMURLARININ ETKİLERİ :
1- toprağın kimyasal yapısını değiştirmekte, biyolojik yapısını bozmaktadır.
2- topraktaki elementleri kalsiyum, magnezyum vb. topraktan yokolmakta dolayısıyla zirai açıdan toprağın kalitesi ve verimliliği azalmaktadır.

Ülkemizde özellikle asit yağmurları yüzünden etkilenen yerlerimizin başında Samsun- gelemen, Muğla- yatağan, Murgul-göktaş, gelmektedir. SONUÇ : Sanayileşmenin getirmiş olduğu rahatlığı sonuna kadar yaşamamız bizim çevreye karşı olan görevlerimizi ihmal etmemiz anlamına gelmemelidir. Duyarsızlık beraberinde ciddi ve geri dönülemez sorunları getirecektir. Katalitik konvertörlü arabaları kullanmak, arabamızın egzos emisyon ölçümlerini düzenli yaptırarak belirlenen limitler arasında kalmasına dikkat etmek, olabildiğince toplu taşım araçlarını kullanmak, enerji tüketiminde verimliliği ön plana çıkarıp, gereksiz israfın önüne geçebilmek, çevre konularında daha hassas olup bu konuda kurulan organizasyonlara destek vermek, kısacası bilinçlenmek, bireysel olarak yapabileceklerimize birkaç örnek teşkil edebilir. Genel bir söz olmasına rağmen, bu Dünya'nın atalarımızdan devraldığımızı ve çocuklarımıza miras bırakacağımızıda unutmamak gerekir.